7 Temmuz 2013 Pazar

Erasmus Gossip :)

 Üç ay üç gündür Almanya'dayım. Biliyorum çok beklediniz adam gibi bi yazı. (hepi topu kaç takipçim var ise artık) Üç aydan çok fazladır burdaymışım gibi hissediyorum. Burdaki yaşam şartlarına çok alıştım doğrudur ama bu kadar alışmışken bi yandan da hep Türkiye'ye dönmek istedim.
 Tipik bi erasmuslu olmadığımı düşünüyorum. Bu da bi itiraf olsun. Evet hep Türkiye'yi istedim. "Eline geçmicek fırsat, tadını çıkar kızım, erasmus bu yaa, boşver zaten dönceksin, sorunlar olur hep." lafları eşliğinde hayatımı sürdürdüm 3 aydır :) Evet çok haklılar da kabul ediyorum.
 Erasmus denilince hep " ee anlat hadi değişik anıların yok mu?" diye sorasım gelirdi. Şimdi kendime soruyorum. Var var olmaz mı.
 Almanya dışına çıkmadım hiç geldim geleli. Yol arkadaşı bulamadım kendime :( Bi de ders sorunu var tabi. Arkadaşlar Almanya'da İngilizce Bölümü okuyosanız devamsızlık hakkınız sadece 2dir. O yüzden bence Kassel üniversitesi'ne gelmeyedebilirsiniz :) Ama neyse ki dersler çok faydalı. Yurtdışı gezisi için en az bir hafta gerekliydi ve benim okulu kırmam imkansızdı eh çok da gezi seven biri olmadığımdan takılmadım açıkçası. Almanya içinde Berlin,Dresden,Stuttgart,Hannover, Frankfurt ve bi kaç küçük şehir gezdim. (Almanların "village" diye bahsettiği.) Ki bence çook sevimli şehirciklerdi onlar da :) Alman şehirleri birbirinden çok farklı değil açıkçası. Şehrin merkezinde bir Hauptbahnof, çok güzel bir çevre düzenlemesiyle bi kaç park. Ve bi sürü tarihi bina. Kassel de Almanya'nın çok eski şehirlerinden biri. Bi bina görüyorum mesela aaaa ne güzel diyorum ne kadar eski ve ne güzel bi mimarisi var. Sonra bi bakıyorum "Apotheke"(Eczane) O an yıkılıyorum arkadaşlar... Kendi ülkem geliyo aklıma. Hep aynı binalar. Aynı apartmanlar. Sıkıcı. Yaratıcılıktan, farklılıktan çokça uzak..
 Neyse Erasmus Gossip dedik di mi konuda sapmayalım. Öncelikle en sevdiğim grubun Fransızlar olduğunu söylemeliyim. Hepsi çok sıcakkanlı, samimi ve arkadaş canlısı arkadaşlar. Onun dışında her milletten güzel arkadaşlıklar kurduk. İtalyanlar ve İspanyollar hariç! Onlar kendi aralarında bi grup kurmuşlar :) Ve başka hiçbir kimseyle arkadaşlık kurma derdinde değiller. Özellikle İspanyollar. Sürekli ispanyolca konuşuyolar. Yani düşünüyorum. Ben de çok parti parti gezen tipik bi erasmuslu değilim daha önce söylediğim gibi. Ama her ülkeden arkadaşlık kurabildiysem ve italyan ve ispanyolların hiçbiriyle 3 aydır tek bir kelime etmediysek ... Devam edemiciim :) Başka ülkelerden insanlardan da duydum bu arada bu fikirleri. Aramızda :p Neyse nerdeyse 1 ayım kaldı burada. Ama çok farklı şeyler gördüm. Çok komik anlar yaşadım. Bazen çok sıkıldım yanlız hissettim. Ama son 1 ay olduğundan mıdır nedir her şey daha bi güzelleşmeye başladı :)
  Almanlardan da bahsetmeden edemiciim. Almanların söylenenin aksine soğuk değil bilakis gayet sıcak olduklarnı düşünmüşttüm ilk geldiğim günlerde.. Daha sonradan soğukluk değil ama bazı garip özelliklerini farketmedim değil :) Genele yayamam ama çoğunluğa yayabilirim hihihi :) Bunu da garip olarak adlandırmak ne kadar doğru bilemem ama kültürleri öyle tabi. Çok bireyci yaşıyolar. Hep bir sınırları var. 3 aydır aynı evde kaldığım Alman arkadaşlarımla bile hala bi mesafe var anlayamadığım. Bu da kültür farkı tabi ki. Ama soğukluk değil be ya :) Her ne ise bahsederken gerçekten kültür farkı olduğunun altını çizmek gerek çünkü onların da bizim neden bu kadar iç içe, sıcak olduğumuzu anlayamadıklarını biliyorum :)

Bugünlük bu kadar :) Bu arada erasmus yapamadığı için çok üzülenler; bence değişim programları için de en iyisi en güzeli Erasmus evet, ama burda gördüm ki kesinlikle erasmus tek seçenek değil bunlar için. Bizimle her türlü etkinliğe katılan ama internshipte olan veya sadece ülkesinden gelip gruplarımıza katılıp o şekilde aramıza katılanlar da var. Yeter ki Türkiye sınırı dışına çıkın gerisi kolay.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder